ABD liderliğindeki yabancı askeri koalisyonun Afganistan’ı terk etmesiyle birlikte Taliban 2021 yılında iktidarı ele geçirmişti. Taliban, iktidarı ele geçirdikten sonra şeriat yasalarının katı uygulamalarına dayanarak ülkede katı yasaklara girişti. Bu yasaklardan en çok etkilenenler ise kadınlar oldu.
Yönetim, kadınları kamusal alandan uzaklaştırmak için park, spor salonu ve hamam gibi yerlere girişlerini yasakladı. Ayrıca üniversitelerden de men edildiler. Devlette çalışan kadınlar ise işlerinden çıkarıldılar.
Ne var ki Afganistan’daki ağır şeriat rejimi altında zulüm görenler sadece kadınlardan oluşmuyor. Afgan müzisyenler de bu ağır baskıdan nasibini alıyor.
Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte ülkedeki müzisyenlere düzenli olarak saldırılar başladı. Müzisyenler kendi müzik enstrümanlarını imha etmeye zorlandılar ve geçim kaynaklarından mahrum bırakıldılar. Bu müzisyenlerden bazıları aç kalmamak için ayakkabı boyacılığı ve tamircilik gibi işlere yöneldiler. Diğerleri ise ya yurtdışına göçmek zorunda kaldılar ya da Afganistan’ın şehirden uzak kırsal alanlarına yerleştiler.
Geçtiğimiz cumartesi günü Batı Herat vilayetinde toplanan onlarca müzik aleti yakılarak imha edildi. Yanan yığınlar arasında değeri binlerce lira olan gitarlar, telli çalgılar, davullar, amplifikatörler ve hoparlörler vardı.
Taliban’ın İyiliği Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı’nın müdür yardımcısı olan Uzair-ur-Rahman Mohajer, enstrümanların alimler tarafından fetva verilmesinin ardından toplandığını açıkladı.
Taliban’ın Ahlak ve Erdem Bakanlığından bir yetkili ise müzik çalmanın “gençlerin yoldan çıkmasına neden olacağını” söyledi.
Afganistan Ulusal Müzik Enstitüsü kurucusu Ahmad Sarmast, bu olayı “kültürel soykırım ve müzikal vandalizme” benzetti. Müzik Enstitüsü ve ülkenin kadınlar tarafından yönetilen tek radyo istasyonu olan Sadai Banowan rejimin değişmesiyle birlikte kapatılmıştı.